POAŞ'ta yeni skandal

Rekabet Kurulu'nun önerisi ile getirilen ve POAŞ'ı devralacak özel şirketin pazarda tekel yaratmaması için belirlenen 5 şart, Aydın Doğan işin içine girince sessiz sedasız kaldırılmış

Türkiye'nin en karlı KİT'i olan Petrol Ofisi A.Ş.'nin (POAŞ) yüzde 51 hissesinin satışına ilişkin ilk ihalede koşul üstüne koşul getiren Rekabet Kurulu'nun hisselerin İş - Doğan Petrol Yatırımları A.Ş.'ye satışında bütün koşullarından vazgeçtiği ortaya çıktı. Rekabet Kurulu'nun olayın ortaya çıkmasını önlemek için koşulları içeren ilk kararını internet sitesinden kaldırdığı belirlendi.

YALCIN KÜCÜK HOCANIN AYDIN DOGAN TEZi
IZLEYiN

Üçüncü nasıl birinci oldu?

Olay şöyle gelişti: Petrol Ofisi'nin yüzde 51 hissesinin blok satış yöntemiyle ilk özelleştirme ihalesi 29 Haziran 1998 tarihinde yapıldı. İhaleyi Hayyam Garipoğlu'nun Akmaya - Orteks konsorsiyumu kazandı. İhalede ikinci en yüksek teklifi Doğuş - Garanti, üçüncü en yüksek teklifi İş Bankası - Bayındır - Park - PÜAŞ ortaklığı verdi. Türkbank skandalı gerekçesiyle Hayyam Garipoğlu'nu eleyen Özelleştirme Yüksek Kurulu (ÖYK), hisseleri ikinci sırada bulunan Doğuş - Garanti konsorsiyumunu atlayarak, üçüncü sırada yer alan ortaklığa satmayı kararlaştırdı.

Ayaydın uyarmıştı

İhale sırasında harekete geçen dönemin Rekabet Kurulu Başkanı Prof. Dr. Aydın Ayaydın, Özelleştirme İdaresi'ni (ÖİB) yazılı olarak uyardı ve yüzde 51 hissenin devri için izin alınması gerektiğini söyledi. İzin gerekmediğini savunan ÖİB uyarıya bir süre direndi; ancak sonunda izin için başvurmak zorunda kaldı.

Beş koşul belirlendi

ÖİB'in başvurusu üzerine 30 Temmuz 1998 tarihinde toplanan Kurul, 5 ayrı koşul belirledi. Bu koşullar arasında POAŞ'ın stratejik önemi nedeniyle askeri boru hatları ile ilgili yasal düzenleme yapılıncaya kadar, devletin POAŞ Yönetim Kurulu'nda temsil edilmesini ve ana sözleşme değişikliği dahil bazı stratejik kararlarda devlete veto yetkisi tanınmasını öngören 'altın hisse'nin sürdürülmesi; POAŞ'ın akaryakıt pazarındaki hakim durumu nedeniyle pazar payı ve fiyatlarındaki değişikleri kurula bildirmesi; ana sözleşme değişiklikleri ve hisse satışında kuruldan önceden izin alınması koşulları da bulunuyordu.

İhale iptaline giden yol

Ancak İş Bankası liderliğindeki konsorsiyum, hisseleri almaktan vazgeçti. Bunun üzerine ÖYK bu kez hisselerin Doğuş - Garanti'ye teklif edilmesini kararlaştırınca, Rekabet Kurulu, yine aynı koşulları istedi. ÖİB bu koşulların yerine getirileceğini bildirince Rekabet Kurulu hisse devrini onayladı. Doğuş - Garanti'nin de hisseleri almaktan vazgeçmesi üzerine ihale iptal edildi.

Aydın Doğan'a koşul yok

İkinci ihale 3 Mart 2000 tarihinde yapıldı. Bu kez ihaleye Milliyet, Hürriyet, Kanal D, CNN Türk gibi Türkiye'nin önde gelen gazete ve televizyonlarına sahip olan Aydın Doğan da ihaleye katıldı. İhaleye İş Bankası ile birlikte İş - Doğan Petrol Yatırımları A.Ş.'yi kurarak katılan Doğan, ihaleyi kazandı. Daha önce 5 koşul sıralayan Rekabet Kurulu, daha ÖYK ihaleyi onaylamadan tutum değiştirdi. ÖİB'in 6 Mart 2000 tarihli yazısı üzerine Rekabet Kurulu'nun Başkanı Prof. Dr. Tamer Müftüoğlu büyük bir hızla Kurulu toplantıya çağırdı. Kurul 7 Mart'ta Rekabet Kurumu'na ulaşan yazının ardından ertesi gün toplanarak, hisselerin satışına hiçbir koşul aramadan izin verdi.

İlk karar internetten uçtu

Bu arada Rekabet Kurulu'nun koşulları içeren daha önceki kararı uzun bir süre internet sitesinde yayınladıktan sonra kaldırdığı da ortaya çıktı. Başdöndürücü bir hızla çıkan kararla birlikte Rekabet Kurulu'nun internet sitesindeki 'birleşmeler - devralmalar' bölümünde yayınlanan karar, POAŞ'ın, İş - Doğan Petrol Yatırımları ile birleştirilerek, 1 milyar dolarlık borcun POAŞ'a yüklenmek istendiğine ilişkin haberlerin ardından internet sitesinden çıkartıldı. Kararın link'i hala sitede duruyor, ancak karara ulaşılamıyor. Oysa aynı sitede yer alan İş - Doğan'a izin verildiğine ilişkin karara ise rahatlıkla ulaşılabiliyor.

Harun GÜREK / Ankara

Doğan Şirketler Grubu'nun % 52'si Adilbey Holding'in

Aydın Doğan elindeki 7.5 trilyon lira nominal bedelli Doğan Şirketler Grubu Holding hissesini, hissedarı olduğu Adilbey Holding'e sattı. Adilbey Holding'in Doğan Şirketler Grubu Holding'deki payı yüzde 49.01'den 52'ye çıktı. Aydın Doğan'ın görünürdeki payı ise yüzde 14.70'den 11.71'e geriledi.

Doğan Şirketler Grubu Holding A.Ş.'nden Borsa'ya gönderilen yazıda şöyle dendi: 'Şirketimiz ortaklarından Aydın Doğan 7 tirilyon 525 milyar 859 milyon 600 bin TL nominal bedelli ve dolaşımda bulunmayan şirketimiz hisse senetlerini; 17.10.2002 tarihli İMKB 1'inci seans kapanış fiyatı olan 1.000 TL nominal bedel için 1.675 TL fiyatla şirketimizin diğer ortağı Adilbey Holding A.Ş.'ye devretmiştir.' Şirketin işlem sonrası ortaklık yapısı aşağıda şekilde oluştu:

Ortağın Adı Hissesi (%)

Adilbey Holding 52.00

Aydın Doğan 11.71

Işıl Doğan 1.64

Aydın Doğan Vakfı 0.19

Arzuhan Yalçındağ 0.04

Vuslat Doğan Sabancı 0.04

Hanzade V.Doğan 0.04

Begümhan Doğan 0.04

Halka açık hisseler 34.29

Toplam 100.00

AKSAM

Video

iHANETLER BiTMiYOR BiTMEYECEK

HAK VE ESiTLiK GELMiYOR BÖYLE GiDERSE HiCBiR ZAMAN

GELMEYECEK.

Görüldügü üzere aydın doganın skandalları bugüne kadar bununla bitmiyor aslında b artık sermaye gruplarının birbirleriyle cok sert bir mücadeye girmesinden ve ortadaki büyük pazarı ucuza kapatma yarısından baska bir sey degil.

Tabi bir medya patronu olsada gazeteleri tvleri olsada herseye hükmetme sansını vermiyor AYDIN DOGAN'IN sahibi olmadıgı yerlerde var üstelik onların grubuna ve menfaatlerine ters kuruluslar.

Hal böyle olunca bu sert mücadele HALK UMURLARINDA BILE OLMAYARAK bir gazete savasına medya bombardımanına dönüsmüs durumda halkın sorunları ve kangren oldugu noktalar saglık sorunları mülteciler türkiyede dönen olaylar tezgahlar umurlarında degil.

KISACASI HALKIN BILGILEN-MESI-NIN önemi yok sözde medya bunlar görevleri halka bilgi vermek herkesin anlayabilecegi dilde haber yaparak bilgilendirmek.Ama onlar bu medya güclerini birbirlerini yok etmek ve savasmak olarak sahip oldukları tv ve gazeteleri arac olarak soguk savas olarak kullanıyorlar.

Bu isin sonu nereye varacak türkiyeyi parcalıyorlar artık medyada haberini magazindeki dedikodular gibi görmeye alısık olmadıgımız insanlar haber oluyor

Skandal üstüne skandal.Aydın dogan'a ihaleye girmeden bu poas hisselerini 200 milyon dolara kim hangi siyasetci peskes cekti aracılar kimler.

Türkiyede petrol yok diyenler ekranlara cıkıp halktan özür dilesinler halkta yüzlerine tükürme hakkını kullansın.

Türkiye'nin herseyi var MASONLAR'a peskes cekiyorlar ve yabancılar icin türkiyedeki tüm kaynaklar bekletiliyor.Tüm güvenilir kuruluslar yıldırılıyor su söyleniyor bosuna direnmeyin türkiye bitti hersey onların elinde ne kadar istiyorsan al ama direnme deniyor.

Bunları bilenler cooook iyi biliyor artık.Yasar büyükanıt'a bizzat tayyip bu sözü söylemedimi.

Bunlar kanıksanmaz gercekler peki bu böylemi devam edecek kimse dur demicekmi..

SIZ KIMIN MALINI KIME PESKES CEKIYORSUNUZ

LAN DEMICEKMI KIMSE ?

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN ASiL TÜRK MiLLETi BAS KALDIRMAYACAK MI?

Bu ülkede milyonlarca ac issiz vatandasımız varken milyar dolarlık

madenlerimizi petrol rezervlerimizi,kücücük milyon dolarcıklara peskes cekenlere o pekeslerin icinde tüm bu milletin

evlatlarını hakkı oldugunu bile bile bu nefsi seytan'a köpeklesen heriflere haddini milletce vermeycek miyiz?

Iste haberlerde bugün muglada bir yangın daha kimbilir kim icin anlastılar kime verecekler vakti zamanı gelince.

Hepiniz hatırlarsınız istanbulun göbeginin zorlu grubuna akp döneminde nasıl peskes cekildigini.

iste bir yıldırma operasyonu daha karacaahmet mezarlıgında bombalama.

Herkes tayyip erdogan'ın aleviler hakkında ne dedigini bilir ve kendi agzıylada 2002 secilerinde secildikten bir müddet sonra bir konusmasında

En büyük hayali'nin karacaahmetin yıkılması oldugunu söylemisti.

ISTE TAYYIP ERDOGANIN ALEVILIK HAKKINDA DÜSÜNCELERI

SAHTE NAKSIBENDILER (Video)

TAYYIP ERDOGAN TEK BIR GÖREV ICIN GETIRILDI DINI YOZLASTIRMAK VE OSMANLI IMPARATORLUGUNUN MIRASINI RED EDEDEREK YABANCILARA PESKES CEKMEK

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN KURMUS OLDUGU CUMHURIYETI YIKMAK VE BIZIM BILDIGIMIZ DOSDOGRU ATATÜRK'ÜN BILGILERINI YOK EDEREK BILGILERI SAPTIRMAK VE

ATATÜRK'ÜMÜZÜ SEKILDEN SEKLE SOKARAK TÜRK MILLETININ ÖNÜNE SAHTE ATATÜK'Ü GETIREREK INSANLARIN HAFIZALARINDAN YAVAS YAVAS SILIP BIR SONRAKI NESILDEN YETISECEK OLAN GENCLERI DINSIZ IMANSIZ ATATÜRKSÜZ BIRAKARAK VE YETISMELERINI SAGLAYARAK

TÜRKIYEYI PARCA PRACA EDIP BCANAKKALEDE KURTULUS SAVASINDA YAPILAMAYANI BU SEKILDE GEC OLSUN BIZIM OLSUN MANTIGIYLA ELE GECIRMEK.

irfan özgüzel

OPERASYONDAN İKİ GÜN ÖNCE TELEFON GÖRÜŞMESİ

Ergenekon iddianamesinin 265. ek klasöründe yeralan belgelerdeki telefon görüşmelerine göre Ali Vural, Doğan Grubu'nun yapacağı haberlerle Pamukbank'a el koyma sürecine destek istiyor.

Çukurova Grubu'nun sahibi Mehmet Emin Karamehmet'e ait Pamukbank'a el konulduğu 18 Haziran 2002 gecesinden 2 gün önce Ali Vural, 17.30'da Veli Dural'ı cepten arayarak,

Abi, 'O' konuda işler yolunda mı? diye soruyor. Veli Dural ise, "Endişe edecek bir durum yok" diye karşılık veriyor. Ali Vural da, "Tamam abi sana güveniyoruz.

Aman abi
sorun falan çıkarsa önce beni ara gözünü seveyim" diye konuşuyor. Belgelerde Ali Vural'ın bahsettiği "O" konunun Pamukbank'a el konulma çalışmaları olduğu vurgulanıyor.

Ali Vural, Pamukbank'a el konulduğu tarih olan 18 Haziran 2002 sabahı Citibank Baş Danışman Yardımcısı Mr. Anderson'u da arayarak ondan da yardım istiyor. Görüşmede temsil ettiği işadamlarının Çukorova Grubu'ndan rahatsız olduğunu dile getiren Mr. Anderson Kemal Derviş ve ekibiyle Türkiye'nin ayağa kalkacağını söylüyor.

Anadolu kaplanları grubunada aynı baskılar yapılarak türkiyede MEHMET EMIN KARAMEHMET GIBI IS ADAMLARINI SIYASI GÜCLE BASKI ALTINA ALARAK BITIRMEYE YILDIRMAYA CALISIYORLAR.

BU SEKILDE TÜRKIYE EKONOMISI VE MADEN REZERVLERI ELLERINE GECIYOR CÜNKI DEVLET KENDINI GÜCSÜZ GIBI GÖSTERIYOR HALKA

HALKIN VERGISIDE KENDI MALI PARASIYMISS GIBI CEBINE ATIYOR ISTEDIGI GIBI KULLANIYOR.

BIR TIYO AYDIN DOGAN BIR NUMARALI GIZLI MASONDUR IBRANIDIR.YAYINLARI AVRUPA'NIN ISINE GELDIGI GIBI YAYINLAR YAPTIRMAKTADIR.

VE BENIMLE IS BIRLIGI YAPMAYAN TÜRKIYEYI YÖNETEMEZ DIYEREKTE UKALA TAVRINI GÖSTERMISTIR.TÜM TÜRKIYEYE BIR MEYDAN OKUMA HAVASIDIR BU KISA KES AYDIN HAVASI OLSUN DERLER ADAMA.

MASONLAR KALELERINI ÜLKEMIZE SAGLAM KOYUYOR TÜRKIYENIN EN BÜYÜK MEDYA KURULUSU VE SABETAISTLER MASONLAR NE DERSE BU KURULUSLAR ONU YAPIYOR ONU YAZIYOR.

SU 1 YILDIR TURKCELL SHOW VE SKYTÜRK'ÜN SAHIBI MEHMET EMIN KARAMEHMET'IN MEDYA SEKTÖRÜNDE YAYINLANAN PROGRAMLAR SES

GETIRDIDE ISIN RENGI DEGISTI YALCIN KÜSÜK OLSUN EROL BILBILIK OLSUN ART AVRASYA TV'DE ERGÜN POYRAZ OLSUN HEPSINI DESIFRE ETTILER

4.CÜ METRESLERININ ADA MASRAFLARINA GIDIYOR AHMET AGA'NIN SU VERGISI PARASI.

TIPKI MELIH GÖKCEKTE OLDUGU GIBI YAZAR NIHAT GENC NE GÜZEL IFADE ETTI SKYTÜRK EKRANLARINDA BUNU......

İŞLERİ AYDIN VE MESUT BEY AYARLADI

Mr. Anderson'un Pamukbank opeasyonunu sorması üzerine Ali Vural, "Beyefendi o konuları siz hiç merak etmeyin. Tüm işler bizzat Mesut ve Aydın Bey tarafından ayarlandı.

Zaten bu konu adli tatile kadar muallakta kalacaktır. Tatil falan derken zaman geçecek ve "O" iş bittikten sonra anlaşılana kadar biz Pamukbank'ı satacak pozisyona getiririz ve olay bitecek" şeklinde konuşuyor.

AYDIN BEY ADAMLARIYLA HALLEDER

Mr. Anderson'un bilgi almak için ısrar etmesi üzerine, telefonda bilgi vermenin doğru olmayacağını belirten Ali Vural, "Aydın Bey senelerdir her büyük faaliyetinde, toplantının yardımıyla istedikleri adamları yerleştirmiştir.

Kıramazlar kendilerini. Ayrıca etkin yerlerdeki adamlar alınamamışsa ikinci adam durumundakiler yerleştirilmiştir.

Dolayısıyla daha da olmazsa satın alınacaktır" diyor. Anderson'un "Ya satın alınamazsa" sözü üzerine ise, Ali Vural, şöyle konuşuyor. "Herkesin bir bedeli vardır. Kamuoyunu yanımıza almamız için sizin de desteğinize ihtiyacımız var."

Bu holding bela olacak, bitirin

"Bu holding başımıza ileride bela olabilecek kadar büyüdü ve iştah kabartır hale geldi. Temsilcisi olduğum insanlar durumdan rahatsız. Bu arada ortaya çıkacak sinerjiyi çabuk ve dikkatli olarak boşaltmamız gerekir.

Şirket planladığımız gibi dağıtılacak. Ama bir sorun var. Birleşmek istedikleri yolundaki talep yazıları gelmiş olmalı. Bu konuyu biraz sürümcemede bırakacaksınız. Bildiğim kadarıyla karşı taraf Türkiye'de etkin bir isim. Hukuki yönden bu planları boşa çıkartırlar mı?"diyor.

Engin'in burnunu sürteceğim

Mesut Yılmaz'la Ali Vural arasında 18 Haziran 2002'de saat 08;52'de geçen konuşmada ise Yılmaz, BDDK Başkanı Engin Akçakoca'yı Pamukbank olayının ardından görevden alacağını anlatıyor. Yılmaz, Ali Vural'a "Engin beni niye aramadı? Bu konuda niye aramıyor beni?" diye soruyor.

Vural da "Bilemiyorum efendim" diye cevap verince, Yılmaz, "Doğru söyle Engin nerde, Engin de bitti. Değiştireceğim zaten onu, ye-rine seni düşünüyorum. Ne dersin" diyor. Ali Vural ise "Siz nasıl uygun görürseniz efendim.

Benim sizi aramamı söyledi. Sizin sorularınızdan sıkılıyormuş" diye karşılık veriyor. Yılmaz ise, "Demek öyle. Şehzadenin burnunu sürtmeli biraz. Şu işi bir bitirsin hele ben ona soracağım" diyor.

Doğan'a 'endişelenme' mesajı

Pamukbank'a el konulmadan 2 gün önce saat 19:28'de Ali Vural'la Mesut Yılmaz arasında şu görüşme gerçekleşiyor:

A.V.: Az önce Cevdet Bey'le görüştüm, (Cevdet Yalçın, ANAP Başkan Vekili) bilmiyorum size bahsetti mi?

M.Y.: Bir şeyler söyledi.

A.V.: Aydın Bey'in (Aydın Doğan) sıkıntılı olduğundan bahsettiler bana.

M.Y: Eeeee

A.V.: "O" konuda kendisine Veli Bey (Veli Dural) aracılığı ile endişelerinin yersiz olduğundan bahsettim.

M.Y.: Tamam ben konuşurum. Gelişmeler ne alemde

A.V.: Sessiz ve derinden gidi-yoruz efendim.

M.Y.: Güzel, Engin (BDDK Başkanı Engin Akçakoca) beni arasın

A.V.: İleteceğim efendim.

Arayayım sevinsin garip

Bankaya el konulmasının ardından Ali Vural ile Veli Dural operasyonu telefonda kutluyor:

A.V.: Haaaa haaaaa...

V.D.: Ne oldu abi?

A.V.: Tamamdır bu iş olay bitti gözümüz aydın.

V.D.: Ciddi misin şok olacaklar abi

A.V.: Çevik (Kemal Çevik) hâlâ şokta oğlum.

V.D.: Ne zaman el koyacaksınız.

A.V.: Koyduk bile yavrum.

V.D.. Anladım abi, ne zaman açıklayacaksınız demek istemiştim.

A.V.: Hemen Aydın Bey'i arayayım, haber vereyim sevinsin garip

V.D.: Engin haber vermiştir

A.V.: Olsun ben yine yalakalığımı yapayım.

V.D.: Sen bilirsin yalaka kardeşim.