Header ads

Header ads
BU DESiFREYi OKUMAK iCiN .RESME TIKLAYIN KONU ARSiViNDEN DE BULABiLiRSiNiZ
» » » » » » » iSTE SON TEKNOLOJiLER






nci'nin hayali gerçek oluyor

Leonardo da Vinci'nin 1480'de tasarladığı Dünyanın ilk helikopteri, 528 yıl sonra gerçek oldu.


528 yıl önceki hayal gerçek oluyor.

Leonardo da Vinci'nin (1452-1519) tasarladığı dünyanın ilk helikopteri, Japon mühendis Gennai Yanagisava tarafından Leonardo'nun doğduğu yer olan Floransa yakınındaki Vinci beldesinde, 25 Mayıs'ta uçurulacak.


75 yaşındaki Gennai Yanagisava, aynı zamanda dünyanın en küçük helikopteri olan aleti geliştirdiği Japonya'nın Matsumoto kentinde şu açıklamayı yaptı: "Leonardo'nun, dünyada ilk uçurulan helikopterlerden 440 yıl yıl önceki tasarımı için 10 yıl çalıştık. 2 motorlu tek kişilik açık pilot mahalli 75 kiloluk helikopter, 90 dakika boyunca uçabilecek ve 150 metre yükselebilecek."


Floransa'ya 20 kilometre mesafedeki Vinci beldesinin belediye başkanı Dario Parrini, Vinci'de çok uçmak isteyen Yanagisava'ya burada uçma önerisini geçen şubat ayında teyit etmiş.


"GEN H-4" modeli Vinci - Japon helikopteri, 5 adet Japonya'da, 2 adet de ABD'de satılmış. Fiyatı ise 57.140 Dolar


"Umut ederiz bu model bir gün motosiklek - scooter gibi kullanılabilecek" diyen Yanagisava, 3 kez uçuş yapacak ve yüksekliğini 5 metre ile sınırlı tutacak.


Leonardo'nun helikopter tasarımını 1480'lerde çizdiği biliniyor.
















Elektronik maske ile farklı bir Dünya

Dünyayı görmek istediğiniz gibi görün, dokunmak istediğiniz her şeye dokunun...


Hiç birşey, aslında göründüğü gibi değildir...

Günümüzün dünyasından sıkılan ve her yönü ile alternatif bir dünyada yaşamak isteyenler için düşünülmüş olan "facemask" konsepti, gerçek hayatla sanal hayatı karıştırıp yaşamanıza izin verecek. Yüze tam oturan ve görsel, işitsel ve koku duygularını değiştirebilen maske sayesinde dış dünyayı istediğiniz gibi programlama imkanına sahip olabileceksiniz. 


Frog Designs tarafından üretilen maske, aynen medya oynatıcı veya web tarayıcı programlarda olduğu gibi bir "skin" mantığı ile çalışıyor. Giyen kişi için dış dünya ile arasında bir katman oluşturan maske dış dünyanın belli başlı özelliklerini değiştirip kullanıcının "farklı bir deneyim" yaşamasına imkan veriyor. 


Maskenin en büyük özelliği hem koku, hem ses, hem de görselliği anında değiştirebilmesi. Yüze tam oturduğu için takan kişi dış dünya ile ilişkisini tamamen kesmiyor, ancak farklı bir model dünyada yaşama imkanına kavuşuyor. Henüz tasarım aşamasında olan maskenin ne zaman piyasaya sürüleceği veya fiyatının ne olacağı konusunda bir bilgi olmasa da, dünyanın bu halinden sıkılan, hayatında köklü bir değişiklik yapmak ve yerinden kalkmadan farklı deneyimler yaşamak isteyen kullanıcılar tarafından tercih edilebileceği düşünülüyor







MERSİN (İHA) - Mersin’de, yamaç paraşütçüsü Veli Sevgen, yaklaşık 3 yıldan bu yana şehir merkezindeki işyerine “Paramotor” denilen motorlu yamaç paraşütüyle gelip gidiyor. Evi ile işyeri arasındaki 13 kilometrelik mesafeyi yaklaşık 10 dakikada kateden Sevgen, “Havada çok rahatım. Kırmızı ışık yok, beklemek yok, ehliyet soran yok” dedi.
1996 yılında Türk Hava Kurumu’nun Mersin’de açtığı Yamaç Paraşütü Bölgesel Kursu’nda başladığı yamaç paraşütü sporunu, ilerleyen yıllarda günlük yaşamına da dahil eden
Veli Sevgen, bunu bir spor olarak yapmanın yanı sıra kendisi için oldukça keyif veren bir ulaşım aracı olarak da kullanmaya başladığını söyledi. Mersin merkeze bağlı Mezitli beldesindeki evinden şehir merkezine zaman zaman uçuşlar yaptığını kaydeden Sevgen, birkaç ay önce açtığı iş yerine de yamaç paraşütü ile gelip gittiğini belirtti.
Şehir merkezinde şarküteri işletmeciliği yaptığını anlatan Sevgen, “Yamaç paraşütü, zahmetli bir spor. Motoru ile birlikte yaklaşık 30 kilo civarında. O nedenle havanın uygun olduğu ve benim de zamanımın olduğu günlerde, işyerine uçarak gelip gidiyorum” diye konuştu.
11 yıldır uçtuğunu ve 3 bin 500-4 bin metreye kadar çıkabildiğini belirten Sevgen, motorlu yamaç paraşütünü şehir trafiğinden kurtulmak için alternatif bir çözüm olarak düşündüğünü ifade ederek, “Havada başka bir araç olmadığı için oldukça rahat. Kırmızı ışık yok, beklemek yok, ehliyet soran yok” şeklinde konuştu.
Bunu yaptığı için ilginç tepkiler aldığını da dile getiren Sevgen, “Arkadaşlarım bana aklımın havada olduğunu söylüyorlar. Ben de onlara aklımla birlikte havada gezdiğimi söylüyorum. Uçmayı seviyorum” ifadelerini kullandı.
Yaptığı sporu aynı zamanda ticari araç olarak da kullanabildiğini kaydeden Sevgen, paraşütünün üzerine reklam ve tanıtımlar yapıştırarak, para kazanabildiğini ifade etti.
Aynı zamanda Mersin Doğa Sporları Yamaç Paraşütçüleri Derneği Başkanlığı’nı da yürüten Veli Sevgen, ilk başlarda yamaç paraşütünün oldukça maliyetli bir spor gibi gözükse de özgürce uçabilmek için en ucuz hava aracı olduğunu söyledi. Sevgen, havada uçmanın karayolundaki araç trafiğinden daha güvenli olduğunu belirtirken, ancak her şeyde olduğu gibi yamaç paraşütünün de çeşitli riskleri bulunduğunu hatırlattı.
Gençlere yamaç paraşütü yapmalarını tavsiye eden Sevgen, bir keresinde Mersin’den Silifke ilçesinde tatil yapan arkadaşlarının yanına kahvaltı yapmak için motorlu yamaç paraşütü ile gittiğini anlattı.


ISIGI GERiYE DOGRU BÜKTÜLER


Araştırmayı yürüten University of Rochester uzmanı Robert Boyd deneyin alışılmadık sonucunu şu sözlerle tanımlıyor, “Dünyanın önde gelen bilim insanları dahi bu deneyin sonuçları karşısında şaşkınlığa kapılıyor, hepimiz anlamaya çalışıyoruz, gerçekten ilginç.”

‘EMİN OLMAK İÇİN DENEYİ ONLARCA KEZ TEKRARLADIK’

Dr. Robert Boyd, University of Rochester'da optikbilim profesörü.

Boyd’un kendi sözleriyle deney şöyle gerçekleşti: “Optik fiberin içinden bir titreşim gönderiyoruz, titreşim fiberin içine henüz girmeden fiberin öbür tarafından çıkıveriyor. Deneyler üstüne deneyler yaptık ve gördük ki; fiberin içinden geçen titreşimin, giriş (input) ve çıkış (output) titreşimleri birleşecek şekilde, geriye doğru hareket ettiğini farkettik.” 

TİTREŞİMİN ÖNCÜ UCU BİLGİLERİ FİBERE TAŞIYOR
Boyd şöyle devam ediyor: “Işık titreşiminde önde giden uç, titreşime ait tüm bilgileri ilk taşıyan tarafıdır, fibere ilk bu uç giriyor. Titreşimin tümü fiberin içine girdiğinde, aslında fibere ilk giren uç çoktan fiberin dışına doğru çıkışa geçmiş oluyor. İlk girişi yapan tarafın yanında getirdiği titreşime dair bilgiden, fiber ışık titreşimini öbür tarafında yeniden yapılandırıyor. Titreşimin bir versiyonu fiberin öte tarafına çıkarak giderken, bir diğer versiyonu da fibere ilk giren yere geri dönüyor.”



IŞIK NASIL GERİ DÖNÜYOR?
Deneyde, titreşim fibere girdiği zaman, fiberin öte tarafında ikinci bir titreşim oluşuyor. İkinci titreşim de başa geri dönüyor. Geri dönüş yapan titreşim, fiberin baş tarafına ulaştığında, ilk girmekte olan orijinal titreşimin yerini alıyor. Bu sayede ışık henüz fibere girmeden, girmiş gibi oluyor, sonuçta da ışık kendi teorik hızının ötesine geçmiş gibi bir etki yaratıyor. Fibere giren ilk ışık, aynı zamanda çıkan ışığı tanımlamış oluyor.

Einstein’ın hiçbir kuvvetin ışık hızını aşamayacağı hatırlatıldığında ise Dr. Byod şu yanıtı veriyor: “Einstein bilgi ışık hızını geçemez demişti, bu deneyde de ışık bilgiden hızlı davranarak öne geçiyor.”

Kaynak: Araştırmanın orijinali Science dergisinde yayımlanmıştır.


BICAK GECiRMEYEN T-SHiRT   :)

Filmlerde gördüğümüz ilginç teknolojilerin bir kaç yıl sonra gerçekleştiğini görebiliyoruz. Bu gerçekten çok ilginç, bundan 5 yıl önceki  filmlerine baktığımızda günümüzde bu filmlerde gördüğümüz alet-erdavatın piyasada var olduğunu, satıldığını görmemiz mümkün.
Bu son icad Yüzüklerin Efendisi de dahil birçok fantastik hikayede kahramanlar onları darbelere karşı koruyan bir pelerin ya da benzeri bir giysi. Bu 
 ve sivri bir cisim geçirmeyen bir . Bir Japon firması bu  ü geliştirdi ve fiyatı yaklaşık 200 usd den satılacakmış.
Detaylı bilgi 
buradaşuradaorada ve burada.


Anti bıçak t-shirtYüzüklerin Efendisi de dahil birçok fantastik hikayede kahramanlar onları darbelere karşı koruyan bir pelerin ya da benzeri bir giysi giyerler. Osaka'da kurulan bir  firması olan firması bu fantastik hikâyeyi gerçeğe dönüştürüyor.

Özellikle gece geç saatlerde şehirlerde suç oranları yükseliyor ve dünyanın hemen hemen her yerinde bu suçlara çok sayıda kurban veriliyor. Bu tür suçlarda zarar görmenizi engelleyecek hafif ama güvenli bir giysi giymek artık hayal değil.Üreticiler yeni ürünlerini, bu suçlara çocukların kurban gitmesinden etkilenerek ortaya çıkardıklarını açıkladılar. 

Bu yeni ürünün kumaşı kalın bir liften üretildi. Bildiğimiz pamuktan yapılan tişörtlerin üç katı kadar sağlam.Bu lif bir çeşit termoplastik olan polietilenden üretildi. Çok hafif karbon kökenli çok sağlam liflerden oluşan bir malzemeden oluşan Dupont firmasının geliştirdiği Kevlar'a benziyor.

Kevlar'lar günümüzde zırh, halat ve yanmaz koruyucu giysilerin yapımında kullanılıyor. Bu tişörtün yapımında kullanılan fiber ise, Kevlar'dan farklı olarak yıkanabiliyor, çok daha hafif ve günlük kullanıma uygun. 

 firması tişörtlerinin bıçakla yapılan saldırılarda yırtılmaya karşı dayanıklı olduğunu da iddia etti.Haziran ayında Japonya'da piyasaya çıkacak olan tişörtün kısa ve uzun kollu olmak üzere iki farklı modelinin olacağı bildirildi. Kısa kollu tişört 190 dolardan, uzun kollu tişört ise 220 dolardan satılacak.


About irFaN DeRiN GüNDeM

Hi there! I am Hung Duy and I am a true enthusiast in the areas of SEO and web design. In my personal life I spend time on photography, mountain climbing, snorkeling and dirt bike riding.
«
Next
Sonraki Kayıt
»
Previous
Önceki Kayıt

Hiç yorum yok:

KÜRT ACILIMININ TÜM DESiFRESi

iYi iZLE AKP TÜRKiYEYi BÖYLE SATIYOR _______________________________________________________________________ OLASI BiR iSTANBUL DEPREMi OLURSA AMERIKA TÜRKIYEYI ISGAL EDER