Header ads

Header ads
BU DESiFREYi OKUMAK iCiN .RESME TIKLAYIN KONU ARSiViNDEN DE BULABiLiRSiNiZ
» » » » » BOMBALAMA EMRi VELi KÜCÜKTEN

G__ü_n_d_e_m___de şok Gelisme:Laiklik bitiyor mu???Asagıdaki yazıyı okumadan geçmeyin.Avrupa'nın mansetleri



iSTE PATLAMA ANI SANiYE SANiYE GÖRÜNTÜLER






Temeli AGHARTA FELSEFESiNE dayalı uydurulmus bir tarikatın özünden filizlenen ergenekon örgütü asıl amac ve niyetleri AGHARTA'yı felsefe olarak alan grup digerleri vatan severlik sanıp haspel kader bu örgütle baglantı kurup bunlarla beraber is yapması onlara katılması.

Konu desifre edilince meydana cıktı.Temeli AGHARTA ve Amerika'nın istedikleri yapma ve siyasilere sivil toplum kuruluslarına ve yargıya baskı yapmak icin teskilatlamıs bir grup.

Ama haspel kader temas edip onlarla calısanları ise profesyonelce kendilerine uyduruyorlar.Mesela bu isbirlikciydi bakma böyle dürüst göründügüne diyorlar.

Kendi aralarındaki muhabbet basına yandıgından elbette farklı.AGHARTA örgütünün kurdugu ergenekon ve bu tekilata calısan gecmisteki pasalar suan da ÖLÜ.Bunlardan biriside memduh ünlütürktür.

211971.jpg

Simdi veli kücükten neler cıkmıs bu bombalar neden ve kim emriyle hangi tetikciyle atılmıs sıcak güdem haberine bakalım....




Ergenekon iddianamesinde Küçük için yapılan suçlamalar arasında Danıştay saldırısı, Gazi olayları Sabancı sanığının öldürülmesi, Hablemitoğlu cinayeti gibi pekçok olayın azmettiricisi olmak da var..

Ergenekon terör örgütüne yönelik hazırlanan 2 bin 445 sayfalık iddianamede emekli Tuğgeneral Veli Küçük’e yönelik çok ciddi suçlamalar getirildi. Türkiye onun adını ilk olarak Susurluk Kazası ile duydu ancak Meclis’e ifade vermeye gitmeyi bile reddetti. Ergenekon soruşturmasında tutuklandı. İddianamede örgüt yöneticisi olarak gösterilen Küçük, pekçok olayın azmettiricisi olmakla suçlanırken, birçok illegal işin de yönlendiricisi olarak gösteriliyor. İşte Ergenekon iddianamesindeki Veli Küçük portresi:

MAFYANIN VELİ AMCASI

İddianamede mafyayla ilişki kurmak isteyenlerin Veli Küçük’ü aradığı bilgisine de yer verildi. Mafya yapılanmasındaki kişilerin her konuyu Veli Küçük’e bildirdikleri, Küçük’ün de her konu ile bizzat ilgilendiği anlatılan iddianamede ‘Başka bir mafya lideri hakkında bilgi almak isteyen kişiye kendisinin haberi olduktan sonra yanlış yapamayacağını söyleyerek bu mafya gruplarının kendisine olan bağlılığını açıkça ortaya koyduğu anlaşılmaktadır’ denildi. Veli Küçük ile T.I. isimli bir şahıs arasında geçen telefon görüşmesi de iddianameye girdi. Söz konusu telefon görüşmesinde Yaşar Öz hakkında bilgi almak isteyen T.I., Küçük’e ‘amcacığım’ diye hitap ediyor. O da Yaşar Öz’ü anlatıyor.

ÇATLI’NIN SIRLARLA DOLU ÇANTASI ONA VERİLDİ

Ergenekon iddianamesinde, Susurluk kazası sonrası Abdullah Çatlı’nın kaybolan çantasının Drej Ali lakaplı olan Ali Yasak tarafından alınarak Veli Küçük’e verildiği belirtildi. Küçük’ün çantayı aldıktan sonra ‘Allahtan biz o çantayı şey yaptık, eğer çanta başkalarının eline geçseydi mahvolurduk, bizi bertaraf ederlerdi’ dediği de ileri sürüldü.

DANIŞTAY KATİLİNİ TANIMIYORDU

Katil Avukat Alparslan Arslan tarafından Danıştay’a düzenlenen silahlı saldırının emrini Veli Küçük’ün verdiği iddia edildi. Küçük’ün ‘tanımıyorum’ dediği Alparslan Arslan’la İsveç’te çekilmiş fotoğrafları ortaya çıktı.

BOMBALAMA EMRİ VELİ KÜÇÜK’TEN

Danıştay hükümlüsü Osman Yıldırım, Cumhuriyet gazetesine atılan üç el bombasını Veli Küçük’ün emriyle Muzaffer Tekin’in Alparslan Arslan ve kendisine verdiğini itiraf etti.



AVRUPA ORTALIGI BULANDIRMAYA CALISARAK iNSANLARIN ZiHNiNDE

TIPKI KÜRDiSTAN MESELESiNi GÜNDEME GETiRDiGi GiBi LAiKLiK

TÜRKiYE'DE BiTiYOR MANSETLERiDE iNSANLARI BU FiKRE ÖNCE KULAKTAN

DOLMA SONRA HAFIZALARA OTURTMA VE SONRADA KABUL ETTiRME YÖNTEMiNi KULLANIYOR.

FINDIK KADAR BEYiNLERiYLE!!!!!!!!


Avrupa gazeteleri, Türkiye’yle ilgili çarpıcı ve ilginç analizlere imza atıyor.. Avrupalı Türkiye’yi böyle konuşuyor..

İstanbul’da düzenlenen bombalı saldırı ve Anayasa Mahkemesinin Adalet ve Kalkınma Partisi aleyhindeki kapatma davası dış basında geniş yankı buluyor.

“LAİK DEVLETİN GELECEĞİ KONUSUNDA HÜKÜM GÜNÜ”

Konuya dört sayfa yer veren Independent, kapatma davası konulu haberinde “Türkiye için laik devletin geleceği konusunda hüküm günü” başlığını kullanmış:

“Davanın konusu sadece İslam ve laiklik değil. Bu, ülkenin 85 yıllık tarihinde hiç olmadığı kadar süratle geçirmekte olduğu bir değişimin de bir yan ürünü... Geçmişte ülke sivil siyasetçiler ve ordudan oluşan bir koalisyonla yönetiliyordu.

Beş kez başbakanlık yapan Süleyman Demirel bir zamanlar “davul siyasetçilerin elinde, ama tokmağı başkasında” demişti. AB sürecindeki reformlar ve AKP’nin seleflerinin aksine iktidarı paylaşmaya yanaşmaması, bu dengenin daha da bozulmasına yol açtı.

Yorumcu Metin Münir bunu ‘Kaos, Türkiye’nin hem eski sistemi hem de kendisini, Erdoğan’ın iradesine tabi kılmayı istememesinden kaynaklanıyor’ diye açıklıyor...”


Gazete mahkemenin kararı ne olursa olsun çoğu yorumcunun bu yıl bir erken seçim beklediğini kaydediyor. Bu habere eşlik eden Daniel Howden imzalı analizde ise Türkiye, “dünyanın en önemli siyasi projesi” olarak nitelenmiş:

“Müslüman, demokratik, laik, ekonomik açıdan istikrarlı ve Avrupa Birliği ile Orta Doğu’yu birleştiren bir ülke yaratma projesi, dünyamızın en önemli siyasi deneyi... Ve çökmenin eşiğinde duruyor.” diyen Howden, ‘ılımlı İslamcı’ diye nitelediği Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Avrupa Birliği katılım sürecindeki reformlarını anlatıp “muhalifleri ise AKP’de ülkeyi İslamileştirme gayreti seziyor ve parlamentoyu, darbe tehlikesini ve şimdi de yargıyı bunu engellemek için kullanıyorlar” diyor.

“Laik hükümetler çoğu zaman yolsuzluklara bulaşmış ve mali çöküşlerle karşı karşıya durumdaydı. Ülkede ilerleme duruldu ve büyük kentlerde yaşayan seçkinler dışındaki milyonlarca Türk, laiklik paydasını göremez oldu. Onların (iktidarların) halkın gözünden düşmesi Pakistan ve Mısır’da olduğu gibi, siyasi İslam’ı büyük bir güce dönüştürdü. Recep Tayyip Erdoğan böyle bir ortamda ülkenin en çok desteklenen siyasetçisi oldu.”

“Yaklaşan kriz, Fransa Avusturya ve Almanya gibi, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne katılım sürecinin durmasını sessiz bir memnuniyetle izleyen ülkeleri kaygılandırmıyor. Türkiye’nin AB içindeki muhaliflerinin, tüm bölge için umut vadeden bu deneyi durdurmak için, parmaklarını bile kımıldatmalarına gerek yok. Bunun yerine süreci havasızlıktan yavaş yavaş boğulmaya bırakacaklar.”

Yine Independent’ta yazan Adrian Hamilton davada “doğrudan devletin geleceği söz konusu” görüşünü vurguluyor:

“Türklerin çoğu, bu nedenle Ergenekon savcısının kozlarını zorlamaması karşılığında, Anayasa Mahkemesi’nin kozlarını zorlamaması gibi bir uzlaşmaya varılmasını, ya da en azından Anayasa Mahkemesi’nin hükmünü AKP’yi devlet fonlarından mahrum bırakmakla sınırlı tutmasını umuyor.

Bir kaç yıl öncesine dek dış dünya tarafları sakinleştirmek için devreye girerdi. Ama Avrupa, Türkiye’nin üyelik sürecinde ayak sürüyerek nüfuzunu azalttı, savaş sonrası yıllarda Türk ordusuna büyük destek veren Amerika ise, Irak’ın işgali sırasında nüfuzunu kaybetti. Ancak dış dünya burada tavır koymaya mecbur. Din ve başörtüsü konusundaki tartışmaları İslam ve batı konuşmalarını unutun. Bu demokrasi için bir mücadele ve bunu seçilmiş Türkiye hükümeti kaybederse, hepimiz sonuçlarının mağduru olacağız...”


Independent başyazısında da benzer bir temayı vurguluyor:

Öte yandan laiklik yanlılarının ellerini fazla iddialı oynadıklarını düşünmemek mümkün değil. AK Parti’nin başörtüsü yasağını kaldırma girişimleri, devleti İslamileştirmeye yönelik gizli bir komployla aynı şey değil.

Türkiye elbet, anayasal kriz, darbe tehdidi, ya da ayrılıkçı bir ayaklanmayla karşı karşıya olan tek ülke değil ama küresel açıdan pek çok yönden kilit önemde bir ülke. Dolayısıyla Türkiye’nin bu krizden istikrarlı ve demokratik bir ülke olarak çıkması için, dostlarının verebilecekleri tüm yardıma ihtiyacı olacak.”


Financial Times da Türkiye’deki gelişmeleri başyazısında ele almış. Gazete “Türkiye’nin ülkeyi geriye götürebilecek bir ulusal felaketin eşiğinde olduğu” yorumunu yapıyor.

“Kapatma ve siyasi yasak kararı seçmene karşı bir yargı darbesi olur. Bunu takip edecek kaos Türkiye’yi yıllarca geriye götürür. İnsanların iradesini bastırmak, şiddet de dâhil, kendi risklerini beraberinde getirir. Yargı ve generallerin ülkenin ne kadar yol kat ettiğini unutmaması ve adımlarının olası siyasi ve ekonomik bedellerini değerlendirmesi gerekir. AKP’yi yasaklamak, demokratik kuralların işlemeyeceği her şeyin mubah olduğu bir ortam yaratabilir ve Türkiye’yi dönüşü olmayan bir uçuruma sürükleyebilir.”

LAİK İLKELERE UYUM VURGUSU

Daily Telegraph ise, Türkiye’nin batılı laiklik anlayışı ile Orta Doğu’da Müslüman ülkeler için bir model olduğunu belirterek Adalet ve Kalkınma Partisinin zinayı suç kapsamına alma girişimini ve başörtüsü tartışmalarını anımsatıyor.

Partinin bu gibi adımlarla batılı çevrelerde soru işaretleri yarattığını ve Anayasa Mahkemesi’nin de iktidar partisini yargılamak gibi “sıra dışı” bir adım atmasına yol açtığını kaydediyor.

Bu meselelerin generallerdense, mahkemelerce çözümlenmesi daha iyidir... Davanın açılması Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, hükümetinin laik ilkelere uymasını sağlaması gibi olumlu bir etki yapabilirse - kiiii Türkiye Cumhuriyeti’nin üzerinde inşa edildiği ve başarısına büyük katkı sağlayan bunlardır bu daha da iyi bir sonuç olur.”

Daily Telegraph, İstanbul’daki saldırılar konusunda Bilkent Üniversitesi’nden Norman Stone’un değerlendirmesine yer vermiş. PKK’nın saldırılarla ilgisi olmadığı yönündeki açıklamalarına rağmen, Norman Stone, saldırının PKK’nın izlerini taşıdığı görüşünü savunuyor.

‘Güngören İstanbul’un en yoksul kesimlerinden birisi, burada güneydoğudan göç eden çok sayıda Kürt yaşıyor. Neden bombalar kentin daha gösterişli semtlerinden birinde değil de burada patladı?’ sorusunu yönelten Stone, PKK’nın daha zengin semtlerde güvenliğe takılmadan eylem yapmasının daha zor olacağını savunuyor.

PKK sorununu çözmenin Iraklı Kürtlerle işbirliğinden geçtiğini belirten Stone, bunun için önce yakın zaman dek Mesud Barzani’den destek aldığını söylediği PKK’nın bölgeden çıkması gerektiğini söylüyor.

About irFaN DeRiN GüNDeM

Hi there! I am Hung Duy and I am a true enthusiast in the areas of SEO and web design. In my personal life I spend time on photography, mountain climbing, snorkeling and dirt bike riding.
«
Next
Sonraki Kayıt
»
Previous
Önceki Kayıt

Hiç yorum yok:

KÜRT ACILIMININ TÜM DESiFRESi

iYi iZLE AKP TÜRKiYEYi BÖYLE SATIYOR _______________________________________________________________________ OLASI BiR iSTANBUL DEPREMi OLURSA AMERIKA TÜRKIYEYI ISGAL EDER